ve başkaları/benzerleri, ve saire.
vesaire, ilâh., vb., falan filân.
vesaire İsim
yakında, biraz sonra, birazdan.
See you again soon: Yakında tekrar görüşelim. He will soon be here:
Birazdan gelir.
too soon : vakitsiz, çok erken, vaktinden önce.
Zarf
çabucak, süratle, çok geçmeden, zaman geçirmeden.
how soon: ne kadar zamanda, ne kadar çabuk.

How soon can you be ready: Ne kadar zamanda hazırlanabilirsiniz?
Zarf
hemen, derhal, şimdi. Zarf
kolayca, kolaylıkla. Zarf
ve başkaları/benzerleri, ve saire.
bir konuda son sözü söylemek Fiil
bir at üzerine filan miktar oynamak Fiil
her bakımdan Zarf
her açıdan Zarf
pek çok açıdan Zarf
türlü sebeplerle Zarf
neresinden baksan Zarf
her açıdan yanlış İsim, Deyim
iler tutar yanı olmayan İsim, Deyim
neresinden tutsan elinde kalan İsim, Deyim